20 Ocak 2012 Cuma

Guild Wars Lonca Savaşları anlamına gelir

"....(?) Hadi ya?" dediğinizi duyar gibiyim. Evet, pek tabii ki Guild Wars'ın Türkçe karşılığı bu, ama onun haricinde ifade ettiği şeyler de var. Yani oyunun ismi olan Guild Wars, oyunda kurulan guild'lerin birbirleriyle savaştıkları PvP modu GvG'den (guild vs guild) daha farklı anlamlara sahip. Kabul, bir bakıma oradan da geliyor tabii ki de, işte, oyunun üzerine kurulduğu yapı ve oyundaki hikayenin esas temeli hikayede yer alan krallıkların birbirleriyle savaşlarını içeriyor. Bu yazıda hem Guild Wars'ın bu bakımdan ne anlama geldiğini, hem de orijinal Guild Wars'daki konulardan biraz bahsedeyim dedim. Demek istediğim, oyunun dümdüz PvP'den ibaret olmadığını, Guild Wars'ın bir hikayesinin, tarihinin, şusunun busunun var olduğu söylemek (heeey hey). Yalnız ilerlemeden önce de belirteyim, bazı noktalarda ilk oyunun hikayesine yönelik ağır spoiler vermek durumunda kaldım, mazur görün ^_^

Loncalarda savaş var diyorlar!

Guild Wars pek çoğunuzun da bildiği üzere Tyria adındaki dünyada yaşanıyor ve burası aslında üç büyük kıtadan oluşuyor: Tyria, Cantha ve Elona. Yanlış anlaşılmaya mahal vermemek için söyleyim, Guild Wars'da hem oyun dünyasının ismi, hem de ilk oyundaki olayların yaşandığı kıtanın adı Tyria. Yani Tyria iki farklı şeyi ifade ediyor. Guild Wars 2'de yaşanacak olayların tamamı Tyria kıtasında gerçekleşeceği için ben daha ziyade Tyria kıtasından bahsedeceğim, fakat bununla birlikte diğer oyunlara gönderme yaparken Elona ve Cantha'dan da bahsetmezlik etmeyeceğim; zira Nightfall'da anlatılan olaylar Elona'da, Factions'da anlatılan olaylar da Cantha'da gerçekleşiyor ve bu üç kıta birbiriyle bağlantılı, her ne kadar Cantha'ya sadece deniz yoluyla ulaşılabiliyor olsa da.



Herneyse. Yazının başında da bahsettiğim gibi Guild Wars aslında oyunun hikayesinde yer alan krallıkların birbirleriyle olan savaşları ve onun da geçmişindeki birtakım olaylar üzerine kurulu. Bu krallıklar Orr, Ascalon ve Kryta'dır. Guild Wars'ın hikayesinde üç büyük lonca savaşından söz edilir, ama en bilineni Charr'ların Ascalon'a yaptığı The Searing saldırısı ile kısmen sonlanmıştır, dahası oyuncu olarak orijinal Guild Wars'a da bu zaman diliminde başlarız. Oyunda yer alan bu üç krallıktan bilhassa Ascalon ve Orr, Kryta'ya kıyasla Charr ordularıyla daha büyük bir mücadele içindedir ve aslında biraz da bu sebepledir ki Kryta krallığı Tyria üzerindeki en gelişmiş uygarlık olarak ön plana çıkar. Kryta krallığının başkenti olan Lion's Arch, denize kıyısı olması sayesinde Cantha ile de sürekli ticaret yapabilmektedir. Oyundaki mekanlarda Kryta'nın Orr ve Ascalon krallıklarından bu yönden farkını görmek oldukça kolaydır. Ascalon krallığı daha çok tarımla uğraşırken Orr krallığı da Tyria üzerinde kutsal sayılan bir mekandır.

Hem Orr'a hem de Ascalon'a yapılan Charr istilaları aslında savaşan bu üç uygarlığı birbirine yakınlaştırmıştır. Hoş, Orr Krallığı Charr'ın Ascalon'a yaptığı saldırıdan bir süre önce yine bir Charr istilası sırasında komple parçalanarak suyun dibini  boylamıştır. Ne var ki ilk hikayede ilerledikçe Orr'da yaşanan bu felaketin aslında Orr'u Charr'dan kurtarmak adına, sonradan Undead Lich olduğunu öğreneceğimiz Orr kralının sağ kolu Vizier Khilbron tarafından gerçekleştirildiğini görürüz. Ve hatta oyuncu olarak Ascalon Krallığı'nda başladığımız hikayemize Kryta boyunca ilerlerken pek çok noktada kendisini insanlığı Charr zulmünden kurtaracak adam olarak tanıtan bu Vizier Khilbron'a yardım da ederiz. Fakat oyunun sonunda Vizier Khilbron'un asıl amacının Door of Komalie'yi Scepter of Orr yardımıyla açarak su ve sırlar tanrısı Abaddon'un askerlerini Tyria'ya salmak olduğunu öğreniriz.

Bunun bir de öncesi var

Bu anlattıklarıma ilk oyunun genel setting'i diyebiliriz, fakat bunun da öncesinde Tyria'da Giganticus Lupicus olarak bilinen "yaratıkların" son görünüşlerini, Forgotten One olarak tabir edilen yaratıkların Tyria Tanrıları tarafından Tyria'ya indirilişleri ve Kan Taşları'nın yaratılışı gibi pek çok konu vardır. Ne var ki Guild Wars 2'de asıl savaşacağımız yaratıklar olan ejderhalardan doğrudan pek bahsedilmez; Giganticus Lupicus'un bu ejderhalar olabileceğine dair fikir yürütmek olasıdır, zira bu Giganticus Lupicus'un aslında "ne" olduğu oyunda veya diğer başka bir kaynakta yer almamaktadır.

Tyria'nın geçmişinde yer alan bu olayların en başlıcasını Kan Taşları'nın yaratılışı oluşturur denebilir. Bu olaya en geniş şekliyle bakacak olursak karşımıza Tyria kıtası halkının kullandığı takvim çıkar. Bu takvimde milat olarak kabul edilen noktayı Tyria Tanrıları'nın Tyria üzerinden gidişleri oluşturur ve bu Exodus olarak adlandırılır; buna göre de Tyria tarihinden bahseden her kaynakta yıl yazılırken BE (Before Exodus - Exodus'dan önce) veya AE (After Exodus - Exodus'dan sonra) yazılır.

Exodus'a sebebiyet veren durumun başında da, tıpkı Tyria tarihindeki hemen hemen her büyük kötülüğün arkasındaki isim olan Abaddon bulunur. Tyria Tanrıları insanlığa ve diğer insansı canlılara büyü kullanımını sağladıklarında bunu kontrollü olarak geliştirmişlerdi. Fakat daha sonradan Abaddon bu kontrolü ortadan kaldırdığında insanlar ve diğer canlılar arasında bu katliama kadar dönüştü ve ortalıkta resmen kan gövdeyi götürür oldu. İnsanların ilk kralı olan Kral Doric de bunun bir son bulması gerektiğini düşünerek tanrıların mekanı olan Orr topraklarındaki Arah'a giderek tanrılara bu konuda yalvardı (Kral Doric zamanında tek bir insan uygarlığı ve tek bir krallık vardı; yani insanlar Kryta, Ascalon, Orr diye ayrılmamışlardı). Tanrılar da Doric'in bu çağrısına kulak vererek dünya üzerindeki büyüyü tekrar düzenli ve sınırlı hale sokup 5 Kantaşı'nın içine hapsettiler ve Doric'in kanıyla da mühürleyip Ring of Fire adalarındaki volkana atarak volkanın patlamasına neden oldular. Volkanın patlamasıyla Kantaşları tüm Tyria'ya yayıldı. Oyun içinde bu taşların üçünün bulunduğu yerler halihazırda gidilip görülebilir durumdadır; bunların ilki Ring of Fire adalarında bulunur ve Vizier Khilbron tarafından Door of Komalie'nin açılması için kullanılmıştır, diğeri Maguuma Ormanı'ndadır ve White Mantle bu Kantaşı'nın üzerinde Door of Komalie'yi kapalı muhafaza eden bataryaları aktif tutmak için seçilmiş insanları kurban eder, sonuncusu da Shiverpeak Dungeon'larının birindedir ve yaşlı dragon'lardan Glint eski Shining Blade lideri Evennia'nın burada kurban edilmek istendiğinden söz eder. Kalan iki Kantaşı'nın yeri ise şu an bilinmemektedir. Kantaşları'nın Tyria'ya dağılmasından sonra pek çok insan bunların yerini ve gizemini bulmak üzere tarih boyunca araştırmalar yapmıştır, fakat başarıya ulaştığı bilinen tek kişi Gadd adındaki Asura ve beraberindeki Livia adındaki necromancer'dır. Livia daha sonra The Great Destroyer'in yok oluşu ve Eye of the North ek paketinin son bulmasıyla birlikte Vizier Khilbron'un Orr'u parçalarken kullandığı Scepter of Orr'u bir şekilde ele geçirmiş, ardından da kendisinden haber alınamamıştır. Gadd ise The Great Destroyer'in askerlerine karşı savaşılan bir görev sırasında ölmüştür.

Kantaşları'na büyünün hapsedilişi ile birlikte Abaddon diğer tanrılar tarafından dışlanmıştır ve kendisi de Realm of Torment'e çekilerek Tyria üzerine kaosu getireceği günü beklemeye koyulmuştur (ta ki Nightfall sırasında yenilişine kadar). Günümüz Elona'sında ise Abaddon'a hala inanılmaktadır, fakat Tyria Tanrıları 5 tanedir. Kral Doric'in kanının Tyria Tanrıları tarafından Kantaşları'nı mühürlemek için kullanışından sonra kendisinden de haber alınamamıştır ve öldü diye kabul edilir.

Whoaa, that was a long story bro...


Heh, şimdi bu üstte yazdıklarımı tekrar okudum da bunların %90'ını bayaa iyi bildiğimi görünce gerçekten kendimden korktum; derslerime böyle çalışsaydım şimdiye çoktan okul bitmişti :) Neyse. Tyria'nın tarihini oluşturan olaylar aslında bununla bitmiyor, daha bahsetmek istediğim ama yazının uzadıkça uzamasını istemediğim için bahsetmeyeceğim çok daha fazla şeyler var, en iyisi bunları sonraki yazılara saklamak. Umarım hoşunuza gitmiştir, zira oyunun içeriğini fazla iyi bilmeyenler için karmaşık gelmiş olabilir, veya belki hiçbir şey ifade etmemiş de olabilir. O yüzden yorumlarınızı da almayı çok isterim ^_^ Aslında blog'un şu anki durumu itibariyle bu videoyu paylaşmak biraz erken olabilir, ama Guild Wars bittikten sonra nelerin yaşandığını, olayların Guild Wars 2'ye nasıl bağlanacağını göstermek açısından oyunda yer alan şu videoyu izleyebilirsiniz... Görüşmek üzere...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder