29 Ocak 2012 Pazar

MMO'larda mount'lar ve GW2'de ulaşım

Aslında bu konuyu düşünürken aklımda genel olarak doğrudan MMO'lardaki mount'lar ve ulaşım kolaylıklarından bahsetmek yoktu; Guild Wars 2'de kullanacağımız yöntem(ler)den bahsedecektim ve öyle bitirmeyi planlıyordum, fakat mukayese de yapabilmek için diğer oyunlardaki alternatiflerden ve biraz da kendi düşüncelerimden bahsetmeyi uygun gördüm. O yüzden yazı bazı noktalarda maksadını aşabilir, ya da öyleymiş gibi görünebilir, bu bakımdan yorumlarınıza açığım ve fikirlerinizi bekliyorum. Dahası aslında sırf bu yüzden yazıyı iki ana bölüme ayırarak yazdım, birbiriyle ilişkilendirilebilecek bu iki farklı şeyin arasında bağlantı kurabilmek ve iki ayrı yazı da yazmak istemediğim için.

Şahsi düşüncem, herhangi bir MMO'da ulaşımın varlığının, yani gezebilmenin ve bir yerden bir yere gitmenin kolay olmasının elbette ki o oyunun artıları arasında değerlendirilebileceği yönünde. Bunu günümüzdeki bütün oyunlarda görüyoruz ve bu özellik artık standartlaştı. Ve siz de takdir edersiniz ki standartlaşan bir şeyde farklılığa gitmek, dolayısıyla onu biraz da alışılmışın dışına taşımak hem cesaret, hem de güven gerektirir. Bu olayın en göz önünde olan kısmı World of Warcraft'daki uçan ve uçmayan mount'lar. Bildiğiniz gibi World of Warcraft'a Cataclysm ile birlikte uçan mount serbestliği getirildi ve artık Azeroth dünyası üzerinde uçulamayan yer yok (birkaç istisna hariç). Pek çok insanın düşündüğünün aksine ben, her yerde uçabilmenin (veya başlı başına uçulabiliyor olmanın) World of Warcraft'ın ömrünü kısalttığını düşünüyorum. Çünkü MMO oyun türü, kavram olarak, bence, macera hissinin yoğun yaşandığı, ya da yaşanılması gerektiği türlerin başında gelir. Bir yerden bir yere giderken üzerinden uçmak oraları adam gibi geziyormuşsun gibi hissettirmiyor, bu kesin. Atmosferi yaşayamıyorsun, o bölgede yaşananlar sana hiçbir şey ifade etmiyor (kaldı ki benim gibi lore'a önem veren insanlar bunu sorun ediyorlardır), ve dahası, ki bu en geniş açıdan baktığımızda tüm oyuncular için oyunun çabuk tükenmesi anlamına geliyor. Çünkü bir yere çok çok daha hızlı gidiyorsun, hemen işini görüp çıkıyorsun.

Başlı başına World of Warcraft'dan örnek veriyor olmam ne benim hater'lığımla ilgili, ne de başka bir şeyle. Ben daha bir ay öncesine kadar bildiğiniz WoW nerd'iydim, ama sonradan çoğu oyuncuya dank ettiği gibi benim kafaya da dank etti ve tadında bırakmak gerektiğini fark edip geri dönmemek üzere WoW'u rafa kaldırdım, şu sıralar da Guild Wars 2 çıkıp hayatımı zindana(!) çevirene kadar Rift'te zamanımı geçiriyorum. Madem Rift dedim, onu da bu açıdan WoW ile kıyaslayım. Bilmeyenler için söyleyim, Rift'te uçan mount yok; gitmek istediğiniz yere ya tabanvay, ya da yerde koşan mount'lar ile gidiyorsunuz. Rift'de geçirdiğim süre boyunca, mount'lar ile ulaşımımı sağladıkça bir şeyleri keşfettiğim hissini tekrar yakaladım. Çünkü gerçekten de oraya gidene kadar bir uğraş sergiliyorum, ve bu bana daha doyurucu geliyor. Rift'in haritasında arasında bir haliç olan iki bölgenin birinden diğerine köprü veya doğrudan karasal yol olmadığı için ikinci bir explorable area'yı katetmeniz gerekebiliyor. Veya dağın tepesindeki bir kuleye gitmeniz gerekiyorsa önce oraya giden patikayı bulmanız lazım. İşte bu ve bunun gibi diğer özellikler oyunun lasting appeal'ini hakikaten de etkiliyor. Diyebilirsiniz ki Burning Crusade ve Wrath of the Lich King zamanında da uçan mount'lar vardı. Vardı, doğru, ama benim verdiğim örnek sadece uçan mount'ların varlığını kapsıyor. Şahsi fikrim uçan mount'lar bir MMO'daki macera hissini azaltması bakımından eksi olarak görülebileceği yönünde. Onun yanı sıra bir oyunu kaliteli yapan çok farklı kıstaslar vardır; bu yüzden BC ve WotLK bu "diğer" özellikleri daha orijinal ve kaliteli kotarmıştır. Genel olarak "mount" üzerinden konuşacak olursak Age of Conan'ı saymazsak olmaz; benim şahsen summon ederken bile görmekten çok zevk aldığım bir progress'dir AoC'deki mounting, kaldı ki animasyonlar da ayrı bir şahanedir.

----

FAKE

Neyse :) Tahmin ediyorum ki bu yazım diğer oyunlardan en çok söz ettiğim yazım olacak, o yüzden sizlerden de ayrıca özür diliyorum, ama demek istediğimi anlatabilmişimdir umarım. Guild Wars 2'ye bakacak olursak, burada göstermelik bile olsa bir mount'umuz yok. Gitmek istediğimiz yere öncelikle yürüyerek gitmemiz lazım, sonradan açtırdığımız bölgelere de harita üzerinden tıklayarak anında gitme özelliğine sahibiz. Bu ne demek oluyor? Birincisi tüm Tyria'ya ayak basacağız, bir yere gitmek için onu herhangi bir şekilde hızlandırmanın yolu yok. İkincisi ise gittiğiniz yerleri açtırmış olduğunuz kısım, oralara da haritanın neresinde olursanız olun çift tıklayarak ışınlanıyorsunuz. İlk oyunda da bu şekildeydi, ikinci oyunda da aynen böyle. Muhtemelen büyük şehirlere oyuncuların spawn olabilmesi için birden fazla waypoint yerleştireceklerdir, ama ilk oyunun aksine Guild Wars 2'nin non-instanced yapısında bunların nasıl duracağını pek kestiremiyorum; gerçi neticede pek bir sorun yaratmayacaktır, zira oyunda düşmanı olacağımız, spawn olduğumuz yerde bizi gank'leyecek Alliance vs Horde tarzında bir ayrım yok.

Oyunda sadece yürünebiliyor olması beraberinde pek çok farklı düşünce yapısını da getiriyor; örneğin karakter animasyonları. Mantık olarak normal karakterlerinizin haricinde bir de mount'a sahipseniz, yapımcı firma hem karakterin animasyonlarını, hem de mount'un animasyonlarını işlemek zorunda kalır. Guild Wars 2'de doğrudan her türlü etkileşimimizi karakterlerimiz üzerinden yapacağımız için karakterlerimizin bu bağlamda çok büyük bir animasyon zenginliğine sahip olacağı bariz. Görsel bakımdan bunu bir artı olarak sayabiliriz, peki benim şu yukarıda bahsettiğim macera arama, macerayı hissetme zımbırtısına ne diyelim? İşte ben gerçek manada buranın bir cümbüşe döneceğini düşünüyorum. Bir defa ben kesinlikle karakterimle bunu yaşayacağımdan eminim. Guild Wars 2'deki orijinal guild sistemi de tam benim için hazırlanmış; RP olayı gerçekten sağlam olacak. Kesinlikle Charr-only bir guilde üye olacağım ve Dragon'ların kökünü kazıyıp Human'lara tekrar saldırmak üzerine RP yapacağım ve çok da eğleneceğim.

Achievement konusunda da artıları olacaktır ve oyuncuların istediği zorluk burada kendini belli edecektir. İlk Guild Wars'da exploring achievement'leri zor achievement'ler arasında değerlendirilebilir. Nedeni de Guild Wars'ın bu konuda affının olmaması, zira kabaca bir bölgenin tamamını explore edebilmeniz için o bölgenin sınırlarını oluşturan bütün "duvarlara" sürtünmeniz gerekir, ki harita üzerinde en ufak bir açıklık kalmasın. Guild Wars'daki kendi karakterimde Tyria haritasının exploration'u %99,1'de sabittir. Uğraşsam yapılmayacak şey değil tabii ki ama, işte, zor yani.

Son söylemek istediğim şeyler ise gerçekten bir mount'a ihtiyacımız olup olmadığıyla ilgili. Guild Wars 2'de yer alacak sistemde mount'a ihtiyaç yok, o kesin, ve beni zerre kadar düşündürmeyecek bir şey bu. Yani, yürümek fena değildir ya. Tyria haritasının büyüklüğü ne kadardır ki? Yani metrekare cinsinden falan. ... ... (googling) ... ... Herhangi bir şey bulamadım :) Ama Tyria haritası, özellikle ikinci oyunda ilk oyundakinden çok daha büyük olacak ve her yere yürüyerek gidecek olmak farklı bir his uyandıracak. Aslında Guild Wars oyuncusunu sıkan bir fikir değil yürümek, Guild Wars'da her yere yürüyerek gittik, hiç de hatırlamam bir mount'um olsaydı dediğimi. O yüzden diğer oyunlardan Guild Wars'a gelecek oyuncuların gönlü ferah olsun, sizi seviyoruz <3

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder